Salı, Ocak 03, 2006

Mesken Hatay Yemek ve Kebap Evi

Yer:İstiklal Cad. Katip Mustafa Çelebi Mah. Abdullah Sok. NO:20/1 BEYOĞLU
Spesiyal:Harbiye Dürüm
Tür:Kebapcı
Fiyat:$$
Doyuruculuk:OOOOH!
Puan:8,625
Lezzet: 9,5, Servis: 7, Menü: 8, Dekor: 10

2005'te neler oldu neler...

2005 savaşların. kimlik tartışmalarının ve küreselleşen dünyada gittikçe artan milliyetçilik dalgalarıyla beraber dünya halkı olma fırsatını elden kaçırdığımız bir yıl oldu. Ne yazık ki Huntington’un “Medeniyetler Çatışması” tezi (her ne kadar bizim ünlü filozoflarımızdan Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından Türkiye’nin Avrupa ile yakınlaşmasının bu tezi çürüteceğini iddia etmiş olsa da aha biz müzakerelere başlayacağız hiçbir şey olmadı) dünya aydınları ne kadar yırtılırsa yırtılsın gerçek oldu. Bu tezin ortaya atılmasına sebep onlarca şey sayabiliriz, Huntington’un CIA’den para desteği alıyor olmasından tutunda bu tezin amerikan dış politikasını tüm dünyaya kabul ettirmek için yazılmış olmasına kadar ancak bunlarda hiç biri gerçeği yansıtmaz çünkü siz bir insanı yaşam alanından farklı düşünemezsiniz ve iddia ediyorum eğer Huntington Mesken Yemek&Kebap Evi’nden kapısından içeri bir kez olsun adımını atmış olsaydı ne çatışma düşünürdü ne de medeniyet. Sakın bu sözlerimi abartı sanmayın çünkü mesken’in benim kalbimde o enfes dürümlerinden de önce gelen özelliği gerek konumu gerekse iç tasarımı ile tam bir medeniyetler kardeşliğini yansıtmasıdır. Eğer bir gün istiklal caddesinin ara sokaklarında başı boş şekilde gezerken Pazartesi'nin sokağına sapıp ta tabelasında Zeugma mozaiklerinden çok ünlü bir figürün olduğu bir Hataylı dürümcü görürseniz emin olabilirsiniz ki meskenin önündesiniz. Ve eğer ne alaka Zeugma nere Hatay nere diye düşünüpte içeri girer ve Salvador Dali'nin o inanılmaz tablolarının imitasyonlarının karşısında kendinizi bulursanız elbette buranın bir dünya mekanı olduğunu anlarsınız. Yine ve eğer bir acılı adana söylerseniz (mönüde harbiye dürüm olarak geçiyor) gözünüzden akan yaşlar eşliğinde çağın teknoloji harikası UFO sobanın ısıttığı alt katta kendinizi “farklı bir dünya mümkün” diye slogan atıyorken bulabilirsiniz.

Buranın adanasında bir şey var…

Burada bir defa yemek yediyseniz buraya bir defa daha gelmeyi kesinlikle isteyeceksinizdir ancak geldiğinizde acılı dürüm değil de farklı bir şey denemek isterseniz ki ben denedim aynı randımanı almanızın mümkünü yok çünkü acılı dürümde kullandıkları acılı soğan ezmesi gerçekten dillere destan.

Bütün bu güzelliklerinin yanında buranın çirkin yüzü ile hesapta karşılaşıyorsunuz. 2-2.50 TL arası dürüm yemeye alışmış öğrenci bütçesi, bir dürüme 2.75-3.50 TL arası tutar öderken elbette zorlanıyor hele ayran içmişseniz (lezzetli fakat künefeye pek benzemeyen 3.50 liralık şeyi hiç söylemiyorum) yanında ekstradan 1.50 lirayı da gözden çıkarmışsınız demektir. Ama taksimde atlama parkurlarından ve engelli koşudan yorgun düşmüş iseniz bedeninizi biraz şımartın ve gidin bu yere pişman olmayacaksınız.

(önemli not: urban gourmet'e 2006'nın ilk yazısını yazdığım için gerçekten haklı bir onur duyuyorum, gün olarak olmasada yıl olarak urban gourmet bir yaşına girdi, bütün urban gourmet yazarlarını da başarılarından ötürü kutluyorum. Siz okurlarımızada acılılılarla ve tatlılılarla geçen bir yıl da bizi rahat bırakmadığınız için siz afacanlarada teşekkür ediyorum ve seneye yeni acılılarla ve tatlılarla beraber olacağımız mesajını veriyorum.)

bizi izleyin...